“Bizler doğanın ve kültürün ancak ve ancak bekçileriyiz”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kapadokya Alan Başkanlığı ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliği ile peribacalarının korunması ve risklerin önlenmesine yönelik müdahale yöntemleriyle ilgili olarak İstişare ve değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi.

İstişare ve Değerlendirme Toplantısı Kapadokya Alan Başkanlığı Toplantı Salonunda gerçekleştirildi.

Gerçekleştirilen toplantıya Kapadokya Alan Başkan Vekili Birol İnceciköz, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mutluhan Akın, Unesco Türkiye Milli Komisyonu ve Doğa Bilimleri İhtisas Komitesi Başkanı Prof. Dr. Nizamettin Kazancı, Nevşehir Belediye Başkan Yardımcısı İbrahim Yüzer, İl Kültür ve Turizm Müdürü Arda Hep, ilçe ve belde belediye başkanları, kurum müdürleri, turizmciler ve dernek temsilcileri katıldı.

Unesco Türkiye Milli Komisyonu ve Doğa Bilimleri İhtisas Komitesi Başkanı Prof. Dr. Nizamettin Kazancı yaptığı konuşmasında, “Bizler doğanın ve kültürün ancak ve ancak bekçileriyiz.” dedi.

Bekçiliğin büyük bir sorumluluğu olduğunu ifade eden Kazancı, “Şu andaki burada yaşayanlar buradaki yetkililer merkezdeki yöneticiler hepimiz bu doğal varlıkların, bu kültür varlıkların, gelecek nesillere aktarılması için ancak ve ancak bekçisiyiz. Ama bekçiliğin büyük bir sorumluluğu var. Koruma, koruma için bilimsel yöntemlerle bunları yapmak durumundayız ve bu amaçla buradayız.” diye konuştu.

Alan Başkanı İnceciköz de, Kapadokya Alan Başkanlığının kurulma amacının özellikle alanın doğal, tarihi ve kültürel dokusunu çok daha kapsamlı bir koruma statüsü ile gelecek nesillere aktarmak olduğunu belirtti.

7174 Sayılı Kapadokya Alanı Hakkında Kanunu’nun alanın doğal, kültürel, sosyolojik, arkeolojik birçok unsurunu temelde korumak, gelecek kuşaklara aktarmak, geliştirmek ve mevcuttaki tüm sektörler çerçevesinde kullanılmasını sağlamak üzere çeşitli tedbirler içerdiğini anlatan İnceciköz, “Biz Alan Başkanlığı olarak bölgede iş ve işleri tek elden yürütmeye Ağustos 2019 yılında kanun çıkmasından sonra başladığımız faaliyetlerle sahada varlığımızı gösterdik. Türkiye’deki birçok noktadan bu modelin kendi coğrafyalarında da kurulması talebiyle karşı karşıya kalıyoruz. Aslında bunun bize söylediği bir şey var. Demek ki ülkemizdeki bu hem biyoçeşitlilik, hem kültürel dokunun zenginliği, hem insanlık tarihine ilişkin izlerin varlığının çokluğu insanlarda bir bilincin ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir, bu da koruma bilinci.” dedi.

Bu zamana kadar koruma olarak mevcut yaşamını devam ettirsin anlayışıyla çalışmaların yürütülmeye çalışıldığını belirten Alan Başkanı İnceciköz, bu sürecin sağlıklı olmadığını söyleyerek, “Bir unsuru siz gerekli tedbirleri alarak kullanmadan koruyamıyorsunuz. Bu ikisi arasında bir denge var. Bu dengeyi de bir taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler çerçevesinde korumakla yükümlü bir ülke olarak bu işin bilim tarafıyla, bilimsel yöntemlerle yapmamız gerektiği aşikar.” diye konuştu.

“Alanın ana unsuru olan peribacaları, kaya oluşumları, tarihte kullanılmış peribacaları, hiç kullanılmamış sadece doğal varlık olan peribacaları ve kaya oluşumları gibi statülerle var olan yapılarda müdahale etmemiz gereken unsurlar var. Bugüne kadar çeşitli yöntemlerle müdahaleler yapılmış ancak bugün daha kapsamlı bir şekilde ve daha ayakları yere basan şekilde bunların gelecek nesillere kadar ömrünün uzayabilmesi için çeşitli işler yapmamız lazım.” şeklinde konuşan İnceciköz, çalışmaların hangi yöntemlerle, nasıl olması gerektiği, en doğrusunun ne olması gerektiği noktasında tüm tarafların fikrine açık olduklarını vurguladı.

Kapadokya Alan Başkanlığının kurulduğu günden bugüne kadar katılımcı bir yönetim anlayışı benimsediğini söyleyen Alan Başkanı İnceciköz, “Aldığı bölgeyi ilgilendiren tüm kararlarda sık sık toplantılar düzenledi ve ortak akılla hareket etmeyi kendine şiar edindi. İşte bugün de bunlardan bir tanesinin örneğini yaşıyoruz. Biliyorsunuz Paşa Bağları’nda şapkası düşmek üzere olan bir peribacamız var. Bu peribacamıza mutlaka müdahale etmemiz gerekiyor. Bugüne kadar yaptığımız tek şey, hiçbir şekilde müdahale etmediğimiz için çevresine bir güvenlik önlemi almak oldu. Ama bu şapka tabi ki ikliminde etkisiyle, coğrafyanın ve kullanımın da etkisiyle bir süre sonra belki de düşecek. Düştükten sonra konuşmanın çok bir anlamı kalmayacak. O yüzden iş son noktaya gelmeden önce bilimsel hangi yöntemle bunu orada nasıl tutabiliriz konuşmamız lazım.” dedi.

Toplantı konuşmaların ardından Kapadokya Alan Başkanlığı, Alan Planlama ve Uygulama Grup Başkanı Cihan Çalık’ın kaya kopması ve şapka düşmesi riskini taşıyan peribacaları konusunda yaptığı sunumu ve görüşlerin dile getirilmesi ile sona erdi.