Üniversitede gelecek göremeyen binlerce genç okulları terk etmeye başladı. Eğitimciler, ekonomik krizin öğrenciler üzerinde yarattığı tahribata dikkat çekerek YÖK’e çözüm çağrısında bulunuyor.
Ekonomik kriz her geçen gün öğrencileri eğitim hayatından koparmaya devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın son açıkladığı verilere göre, Türkiye’de üniversite okuyan öğrencilerden 56 bin 107’si okulunu dondurmak zorunda kaldı. Üniversiteliler en çok Anadolu Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi gibi büyükşehirlerdeki okulları terk etti. Üniversite okumak için başka kentlere gitmek istemeyen, uzaktan veya açık öğretimde okumayı tercih eden öğrenci sayısı ise 3 milyona yakın. Üniversiteyi bırakan öğrenci sayısı hızla artarken, mezun olduktan sonra iş bulamayan üniversiteli işsizler kitlesi de her geçen gün büyüyor.
Eğitim-Sen 5’Nolu Şube Başkanı Eylem Ergüven ve Eğitim-Sen Yükseköğretim Sekreteri Evrim Gülez, üniversite öğrencilerinin sorunlarını Elips Haber’den Nur Kaplan’a anlattı. Uzun süredir üniversite öğrencileriyle temas halinde olduğunu ve gözlem yaptığını söyleyen Ergüven, geçen dönem ilk kez yüksek oranda kayıt yenilemeyen öğrenci ile karşılaştığını belirterek, “Öğrencilerin en temel problemi barınma. Ekonomik kaygılar nedeniyle okula devam edemiyorlar. Ailesiyle aynı şehirde olan öğrencilerin bile okula bıraktığını görüyoruz. Onlar da ulaşım ücretlerini karşılamakta zorlanıyorlar” dedi.
Son dönemde artık “ev genci” kavramının ortaya çıktığını ifade eden Ergüven, “Evde oturan binlerce öğrenci var. Okula devam edemiyorlar. Ülkenin genç zihinleri atıl bırakılmış durumda. Bizim üniversitelerde yaptığımız anketler oluyor. Orada başat problem ekonomi geliyor. Barınma, gıda, temiz suya erişimleri bile olmuyor bazen. Bir diğer problem de akranları ya da hocalarıyla yaşadıklarını mobbing oluyor” dedi.
Burs, yurt ve sağlıklı yemeğe erişim sorunu
Öğrencilere verilen KYK burslarının çok yetersiz kaldığını söyleyen Ergüven, “Aileler bekledikleri maaş zamlarını alamadıkları için ikinci dönem çocuklarını üniversiteye gönderemeyebilirler. Aileler için büyük bir külfet. KYK bursları ile öğrenciler sadece yurt ücretlerini verebiliyor. Sağlıklı yemekler yiyemiyorlar. Biz yurtlarda zehirlenme vakaları ile karşılaşıyoruz. Hizmet sektöründe çalışan çok fazla öğrencimiz var. Part-time çalışanlar da var. Öğrenci yorgun oluyor, dersini çalışamıyor, kalıyor. Sen o öğrenciye ne söyleyebilirsin? Bizim elimizden de hiçbir şey gelmiyor” ifadelerini kullandı.
“Üniversitelilerin başka bir hayatı deneyimlemesi engelleniyor”
Üniversite okuma çağında olan çok sayıda öğrencinin artık sınava dahi girmiyor olmasıyla söze başlayan Güler ise, “Okumak isteyenler de çoğunlukla aileleriyle beraber kalıyor. Bu ekonomik koşullar öğrencilerin başka bir hayatı deneyimlemesini de engelliyor. Önceden en azından başka bir yere göndermeye ailenin gücü yetiyordu, şu an bu imkân ellerinden alındı. Öğrenci kazanıyor, geliyor, barınma sorunu karşısında birkaç kişi bir araya gelip de artık eve çıkamıyorlar. Ulaşım, beslenme ayrı bir kriz. Çalışıp orada okumak istiyor ama bu kez de dersine yetişemiyor. Bu da okulu dondurmasına neden oluyor” dedi.
“İşsizlik sorunu da okulu bıraktırıyor”
Diğer yandan öğrencinin üniversiteden mezun olsa bile işsizlik sorunuyla mücadele etmek zorunda kaldığını ifade eden Güler, bu endişenin de okul terkine neden olduğunu belirtti. En nitelikli ve en verimli gençlerin okullarını bırakmak zorunda kaldığını söyleyen eğitimciler iktidarın ve YÖK’ün bu sorunlara çözüm bulması gerektiğini söyledi.
Nevşehir Belediye Meclisi Ocak Ayı Toplantısı Yapıldı
Karapınar Yeni Yılda Yeni Hizmetlere Gebe
“İslam Aleminin Regaip Kandil’ini ve Üç Aylarını tebrik ediyorum”
Karapınar Belediye Başkanı Yasin Güneş’e Teşekkür Plaketi
Karapınar’lı Öğrenciler Kedi Evi Projesini Hayata Geçiriyor